Tenis benim için Eurosport'ta rastlarsam 15-20 dakika takılıp kanalı çevireceğim değerde bir spordur. Buna karşın tenis oyunlarının değeri daha bir farklıdır. Bunu da kesinlikle Virtua Tennis'e borçluyum. PS2 platformunda VT 2 ile başlayan, PSP'de VT 3 ile devam eden ve Xbox 360'da da bu oyunla devam eden bir heyecan kasırgası Virtua Tennis benim için. Top Spin daha gerçekçi belki ama daha bir zor, orası da kesin. Tüm arcade yapısına karşın Virtua Tennis 2009 versiyonunda ne durumda? Başlıyoruz.

Kimler varmış kimler…

Oyunumuzun kalbi World Tour seçeneğinde atıyor ancak buna birazdan girmek istiyorum. Öncelikle oyunda bulunan tenisçiler kimlermiş onları yazalım… Roger Federer , Rafael Nadal, Novak Djokovic, Andy Murray, Andy Roddick, David Nalbandian, James Blake, David Ferrer, Mario Ancic, Tommy Haas, Venus Williams, Ana Ivanoviç, Svetlana Kuznetsova, Amelie Mauresmo, Maria Sharapova, Anna Chakvetadze, Deniela Hantuchova, Nicole Vaidisova, Lindsay Davenport, Juan Carlos Ferrero ve tabii açılmayı bekleyen extra süprüz karakterler. Ben her standart ilgisiz tenis sever gibi Nadal, Federer ve Sharapova 3'lüsü dışında hiçbirini tanımıyorum. Hani ne derece yeterli, ne derece eksik, önemli eksikler var mı çok net bir bilgim yok.

Zorluk-Grafik-Ses

Oyunda 5 farkı zorluk seviyesi bulunmasına karşın kesinlikle bir ayar tutturulamamış. Ya çok zorlanıyorum ya da leblebi gibi yeniyorum. Buna karşın ne zaman Xbox LIVE'a girsem boyumun ölçüsünü alıyorum. Cidden çok iyi oynuyor yabancı elemanlar, elime raketi aldığımı hissediyorum öyle anlarda.

Grafiksel olarak oyun son derece başarılı, topun sekmesi falan çok hoş gözüküyor, yine de arada bazı hatalar olmuyor değil, bir de sevinme videoları falan ne yazık ki son derece yetersiz. 3 farklı kamera açısına sahip olduğumuz oyunda bizimle birlikte hareket eden kamera beni en çok eğlendiren oldu.

Yapay zeka ciddi anlamda hoşuma gitti, rakip için bunu söyleyemeyeceğim, ya çok iyi ya da kötü oluyorlar demiştim ancak 2'ye 2 oynadığımızda yanımızdaki oyuncu kesinlikle çok işe yarıyor. Stratejik hamleleri güzel yapabiliyor, boşlukları değerlendiriyor. Baseline mi Netplay mi Normal mi oynayacağını da LB tuşuyla belirleyebiliyoruz, yani sahanın neresinde duracağını…

Sessel olarak çok bir şey beklememenizi önereceğim oyunda 7'den 70'e en uyduruğundan en güzeline bir sürü statdyumlar bulabilirsiniz. Sessel olarak pek bir şey beklememekten kastım müzik anlamında, yoksa topa vuruş sesi, servisi kullanırken çıkardıkları "ah-uh" sesleri, seyirci sesleri v.s. güzel ayarlanmış hani. Bir de topu aut'a atma olayı hemen hemen hiç olmuyor. %90 sahanın içine düşüyor en zorluklarla vurduğumuz top bile, bu biraz saçma olmuş. 

Dünyayı Bir Turlayak Hacı…

Bir Virtua Tennis klasiğidir World Tour. Burada yarattığınız karakterle sezonları, yılları geride bırakır ve oyuncunuzu geliştirirsiniz. Amacınız dünya birinciliğidir elbette. Bu yolda her hafta bir şey yapabilirsiniz, bir sezonsa 48 haftadır, organizasyonların tarihleri bellidir, eğer 70. isen 1-75 turnuvalarını kaçırmamaya özen göstermen gerekir. 0-100 turnuvalarının pek önemli olmadığını, 0-50 tarzı turnuvalara ise katılma şansın olmadığını biliyorsundur. Her hafta enerjin daha da azalır. Ya paraya kıyıp 2 haftalık tatile gidecek, güzelce kendine geleceksin, ya evinde 1 hafta bedava dinlenecek, enerjini epey arttıracaksın, ya da önündeki hafta olan önemli turnuvayı ve hafta kaçırmaman gerektiğini bilerek enerji içeceklerine yükleneceksin. Arada senin yükselen performansından etkilenen vatandaşlar olacak, bunlarla özel maçlar yapacaksın, yenersen sana dahil olacaklar, onlarla çift olarak turnuvalarda boy göstereceksin. Pratik maçlarıyla, özel eğlenceli oyun antrenmanlarıyla yeteneklerini artıracaksın, turnuvalardaki kupalarınla para kazanacaksın, tenis raketini değiştirebileceksin, oyununu ciddi ciddi etkiliyorlar veya güzel yeni kıyafetler, ayakkabılar, güneş gözlükleri gibi şeyler alabileceksin. Hatta ve hatta komik kıyafetler bile satın alabileceksin, yılın belli döneminde olan "Fancy dress" tenis turnuvasına katılabilmek için. Bu moddan sıkılmak epey zor gibi…

Mini Oyunlar

Toplam oniki taneler ve hepsinde 8 level var. İsimleri Alien Attack, Pin Crusher, Court Curting, Count Mania, Block Buster, Pirate Wars, Meat Defender, Zoo Feeder, Pet Shot, Shopping Dash, Drum Topple ve Avalanche. Tek tek hepsini açıklamak çok yer tutacağından, birkaç tane örnek vereyim. Mesela Pirate Wars'da karşımıza çıkan gemileri tenis toplarıyla patlatmaya çalışıyoruz belli süre içerisinde. Arada değmememiz gereken toplar da geliyor, onlardan kaçınmak lazım. Shopping Dash da bir market oyunu. Gelen toplardan kaçmaya çalışırken ev ihtiyaçlarını topluyoruz saha içinde. (Ee garip olan ne? Ev ihtiyaçları saha içinden alınmaz mı?) Beni en çok eğlendiren ise Zoo Feeder oldu. Karşımızda çeşit çeşit hayvanlar ve elimizde yine raketle, bize gönderilen meyveleri-yiyecekleri hayvanlara atıyoruz. Yeterli muzunu alan bir maymun uykuya dalarken, bir aslana muz vermenizi önermem…

Ne kadar güzel gözükse de bazı şeyler, oyun kesinlikle Virtua Tennis 3'e çok bir şey katmamış. Yine de saatlerimizi yiyecek, orası kesin. Bu oyun alınmayı hak eder mi etmez mi, belki tartışılır. Şayet bir önceki VT'i almadıysanız muhakkakiyetle edinin, yoksa pas geçebilirsiniz.