İşletim Sistemi: Windows XP SP3 / Windows Vista SP1
İşlemci: 2.6 GHZ dual-core ( Pentium D 925 için 3 GHZ )
Bellek: 1GB ( Tavsiye edilen 2GB )
Ekran Kartı: 128 MB DirectX 9.0c & Shader 3.0 destekli NVIDIA / ATI
Media: DVD-ROM
Disk Alanı: 8 GB Sabit Disk Alanı

Ekran Kartı Desteği:
ATI X1600/1650/1950/HD 2000/3000
NVIDIA GeForce 6800/7/8/9 serileri 

Kardeşler takımı ile tanışmamızdan bu güne kadar geçen süreye, bu süre içerisinde çıkan diğer yapımlara baktığımda görüyorum ki, beni gerçekten etkileyen başka bir taktik-savaş oyunu oynamamışım. Tamam Call of Duty 4 fazlasıyla başarılıydı , her duyguyu yansıtabilmişti biz oyunculara. Ama nedendir bilinmez, Brothers in Arms, dilimde çok daha farklı, tok bir tat bırakmıştı ki bunda yalnız olmadığımı düşünüyorum. Bunun kanıtı da şu anda yapım aşamasında olan ve büyük ihtimalle hikayeyi bitirecek olan Hell’s Highway. Road to Hill 30 ve Earned in Blood’ın açtığı yoldan gelen bu yeni oyunumuzda nelerle karşılaşacağız bir göz atalım.

Lider olmayı hiç istememiştim

Geçmişin en unutulmaz ve kapsamlı operasyonlarından birinde görev alacağız bu sefer, Market Garden Operasyonu. 101. Hava Tümeni’ne dahil bir grubun lideri olarak, Matt Baker ismine bürünüyoruz tekrar, lider olmayı hiç seçmemiş olan liderimize. İlk oyundaki can dostumuz, ikinci oyunun kahramanı Joe "Red" Hartsock ve tanıdık birçok isim ile birlikte, bize verilen görevleri, en az kayıp ile tamamlamaya ve başarılı olmaya çalışacağız. Kardeşlik duygusunun belki de en üst safhalara taşınacağı, geri dönüşün olmayacağı bir yola sürükleniyoruz Hell’s Highway ile, adından da anlaşılacağı gibi. Peki bu oyunu diğerlerinden ayıran özellikler ve yenilikler neler?

İlk ekran görüntülerinin ve videolarının yayımlanmasından sonra dikkat çeken öncelikle teknik detaylar olmuştu. Unreal grafik motorunun son sürümünü kullanacak olan Hell’s Highway, görsel açıdan hemcinslerinin gerisinde kalmamakta ısrarlı. Birçok oyunda da karşımıza çıkmış olan Unreal 3.0’ın neler yapabildiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Güzel bir optimizasyon ile birlikte ekranlarımızın bayram yerine dönmemesi için bir neden yok. Brothers in Arms’ın bu görselliğini destekleyen en önemli etken tabii ki çevre tasarımları. Gearbox’un titizlikle yürüttüğü bu süreci, serinin eski oyunlarını takip edenler çok iyi bileceklerdir. Hikayenin geçtiği mekanları önce fotoğraflayan, ardından gerçeğinden farksız bir şekilde sanal ortama aktaran yöntemleri sayesinde atmosferi kat ve kat arttırmayı planlıyorlar. Sesler konusunda gösterdikleri özeni zaten diğer iki oyundan fazlasıyla biliyoruz. Bu sefer çıtayı bir kademe daha yükselteceklerinden şüphemiz yok.

Hell’s Highway’in diğer göze çarpan yeniliği ise yönettiğimiz takımdaki değişiklikler. Hatırladığınız gibi Road to Hill 30 ve Earned in Blood’da kumandamız altındaki takımlar ikiye ayrılıyordu, ‘Saldırı’ ve ‘Destek’. Şimdi ise bu iki gruba ek olarak takımımızda bazuka, ağır makineli ve hava desteği çağırma görevlerini üstlenen askerler de bulunacak. Matt Baker olarak istediğimiz hedefe, istediğimiz askeri yönlendirme yetkisine sahibiz. Tatmin olmadığımız takdirde ise bulduğumuz bir makineliyi yanımızda taşıyabilecek ve istediğimiz yere kurarak kendimiz kullanabileceğiz. Hava desteğinin de sınırlı veya belirli aralıklarda kullanılma olasılığı yüksek.(Call of Duty 4’de olduğu gibi). Emir verme sisteminde ise bir değişiklik olmayacak. Yine tek tuş ile kardeşlerimizi herhangi bir yere veya hedefe kolay bir şekilde yönlendirebileceğiz. Hedefe yapılan saldırıların etkileri de aynen korunacak. Yapılan ilk temasın sonucu düşmanın saklanmasını mecbur kılıp, ardından yanına giderek işini bitireceğiz. Tüm bunların ilk oyunlardan hatırladığımız kırmızı ve gri göstergeler ile ekrana yansıyacağını da hatırlatayım.Gears of War, Rainbow Six Vegas gibi yapımlardan alıştığımız ‘Cover’ sistemi de Hell’s Highway’de karşımıza çıkacaklar arasında, yalnız ufak bir fark ile; Yaslandığımız yerlerin sağlamlığı ve dayanabilirliği. Bir duvar arkasına saklandığımızda mermilerden sorunsuz şekilde korunurken, herhangi bir nedenden parçalanabilecek tahta, saman yığını veya patlayabilecek bir varili seçtiğimizde daha da dikkatli olmamız gerekecek. Aynı şey düşmanlarımız için de geçerli olacak tabii ki. Çitler arkasındaki bir alman askerini öldürmemiz için artık kafasını çıkarmasını beklemek zorunda kalmayacağız. Yalnız GameSpot’un izlenim yazısında bu cover sistemi ile bazı ufak sorunların olduğu gözlenmiş. Özellikle saklandığımız yerden yaptığımız ani saldırılarda bazı hedef şaşırma veya nişan alamama eksiklikleri göze çarpıyormuş. Umarım bu sorunlar tam sürümde düzeltilir.

Brothers in ‘Arms’

Hikaye açısından bu kadar zengin bir oyunun, atmosferi destekleyen yenilikler getirmesi tabii ki beklenilir bir şey. Bunlardan ilk göze çarpanı ‘Brotherhood Moments’ adı verilen ‘Kardeşlik Anları’. Karakterimizi kontrol ettiğimiz sırada eğer bir arkadaşımız vurulursa, oynanış bir anda yavaşlayacak ve onu yakalayarak güvenli bir yere çekeceğiz. Bu tür anların çok sık olmaması da önemli tabii ki. Ama temelinde kardeşlik yatan bir temaya eklenebilecek en güzel detaylardan biri bence. Diğer bir yenilik ise takım arkadaşlarımızın hal ve tavırları. Hatırlarsanız eğer, serinin diğer oyunlarındaki gerek ara videolarda, gerekse oyun içinde, kendi aralarında ya da bizimle yaptıkları sohbetlerde, o anki psikolojilerini çok iyi şekilde yansıtabiliyorlardı. Hell’s Highway’de ise, Gearbox’un dediğine göre bu özellik artık kusursuz bir şekilde işleyecek. Unreal grafik motorunun verdiği imkanlar doğrultusunda artık yüz ifadelerinden animasyonlarına kadar, o an neler hissettiklerini anlayabileceğiz. Road to Hill 30’de, Matt Baker’ın kaybettiği askerler için söylediklerini hatırlayanlar, bu anların ne kadar önemli olduğunu anlayacaktır. Bunların yanında, geçmişte yaşananların hatırlanacağı bazı anlık görüntüler, halisulasyonlar ve videolarla da zaman zaman karşılaşacağız.

Bildiğiniz gibi, birçok oyunda bizim en büyük yardımcımız bir harita, pusula ya da görevi gösteren herhangi bir işarettir. Hell’s Highway’de aldığımız birçok görevde ne yazık ki artık bu göstergeler olmayacak. Tabii ki pusulamız yer alacak, ama gideceğimiz yerin kesin bir bilgisi elimizde bulunmayacak. Bunun yerine görev hakkında aldığımız sınırlı bilgileri toparlayacak, gitmemiz gereken yöne doğru ilerlerken, göreve yönelik herhangi bir işaret veya işaretleri arayacağız. Mesela karşılaştığımız bir evde yaşayan insanlara bir şey görüp görmediklerini sorabilecek, ve onların yardımları ile hedefe doğru ilerleyeceğiz. Ya da dikkatimizi çeken bir alman görevlisi, bir şeyi korumaya yönelik yerleştirilme ihtimali olan makineli silahlar ip ucu niteliğinde olacak. Etrafa serpiştirilmiş bu ufak detaylar, biz oyuncuları daha da fazla dikkatli olmaya yönelteceği bir gerçek.

Yukarıda bahsettiğim yavaş çekimlerin bir örneğini düşmanlar üzerinde de görebileceğiz. Yaptığımız başarılı atışların hedef üzerindeki etkisini, oyunun belirlediği zamanlar dahilinde yavaş ve detaylandırılmış bir yakın çekim eşliğinde izleyebileceğiz. Yanlarında patlayan bir el bombasının etkisiyle havada uçuşan 3 alman askerinin o kızgınlık ve korku içeren yüz ifadelerini ne kadar iyi yansıtırlar bilemeyiz tabii ki, ama bilinen bir gerçek varsa bu da görüntülerin pek dost canlısı olmayacağı. Şiddetin serinin diğer oyunlarına nazaran arttığını belirten Gearbox, Hell’s Highway’i hiçbir şekilde çocuklara önermiyor.

Başka ertelenme olmasın...

Yapım aşamasının bu kadar uzun sürmesi ve belirtilen ilk tarihten itibaren birkaç kez ertelenmesi, ister istemez bizleri Hell’s Highway’e karşı soğutuyor. Belki bir baş yapıt olmayabilir, ama çok başarılı ve uzun süre adından söz ettirecek bir yapım olacağı kesin. Güzel optimize edilmiş, tatmin edici uzunlukta, yapay zekası ‘yapay’ olmayan, çoklu oyuncu modları ile ömrünü uzatmayı başarmış bir oyuna kim hayır diyebilir ki? Ağustosa kadar bir Play Station 3, Xbox 360 ya da sistem açısından sağlam bir PC edinmenizi öneriyorum, yoksa çok şey kaçırırsınız.